Siğiller sıklıkla ten rengi dokunmakla pürtüklü, sert oluşumlardır. Ancak koyu renkli, düz ve yumuşakta olabilirler. Siğillerin görünümü yerleştiği alana göre değişmektedir.
Siğil derinin epidermis adını verdiğimiz üst tabakasında virüs bulaşması sonucunda ortaya çıkan yumuşak doku lezyonlarıdır. Siğillere neden olan virüsler, human papilloma virus (HPV) olarak adlandırılır. HPV virüsü çeşitli alt tiplere sahiptir. Bu alt tiplere göre siğil yayılım ve nüks açısından farklılıklar gösterir.
Siğiller deri ve mukoza bulunan her yerde ortaya çıkabilir. Bu yüzden genellikle yerleştiği alana göre isimlendirilir. Örneğin;
Bazende görüldüğü yaş ve şekline göre isim alır
Genital bölge siğillerine yazımız içerisinde özel bir yer ayırmamız gerektiği muhakkaktır. Çünkü toplumdaki cinsel alışkanlıklar değiştikçe daha sık karşılaştığımız bir sağlık problemi haline gelmektedir.
Diğer bütün siğil tiplerinde olduğu gibi direk temas ile bulaş en sık bulaşma yoludur. Genital bölgede genellikle cinsel temas sonrası bulaş ile sık karşılaşılır.
Bunun belirli bir süresi yoktur. Temastan kısa bir süre sonra veya yıllar sonra belirti verebilir. Özellikle stres düzeyinin yüksek ve bağışıklık sisteminin düşük olduğu dönemlerde virüs daha kolaylıkla çoğalabileceğinden dolayı bu dönemlerde daha sık izlenir.
Tedavi edilmemiş genital siğillerin bulunması halinde cinsel ilişki ile bulaş olabilir. Bu yüzden lezyonların tedavi edilmesi önemlidir.
Genital siğil etkeni olan HPV, kadınlarda rahim ağzı kanserinin en önemli sebebidir. Ayrıca vajinal bölge kanserlerine de yol açabilmektedir. Erkeklerde ise penis kanserine sebep olabildiği bildirilmiştir.
HPV nin bazı alt tiplerinde kanser riski çok yüksek iken bazılarında bu risk oldukça düşüktür.
Toplumda sık rastlanılan bir sağlık sorunu haline gelen genital siğiller maalesef pek çok hasta tarafından et beni ve benzer deri rahatsızlıkları ile karıştırılarak önemsenmemektedir. Lezyonların zamanla yayılması tedavi sürecini hem daha uzun hem de daha maliyetli hale getirmektedir.
Tedavide kullanılan yöntemler;
Hastalıklı dokuyu buharlaştırıcı özelliği olan lazer sistemleri kullanılmaktadır. Sağlam dokuya en az hasarı veren yöntemdir. Lazer teknolojisi hassas ve seçici tedavi olanağı sağlar.
Tedavi edilecek bölge lokal anestezi ile uyuşturulduğundan herhangi bir ağrı-acı hissedilmemektedir.
İşlem bölgelerinde siğillerin boyutu ile uyumlu iyileşme alanları olacaktır. Bu bölgelerin antibiyotikli pomad ile günlük pansumanı yeterlidir. İşlem sonrası ilk 24 saat su ile temastan kaçınılmalıdır.
Genel siğillerden farklı olarak çıkıntılı değildirler. Yürüme basıncının etkisi ile derinin içine doğru girmişlerdir. Ayak tabanı siğilleri nasırlarla karıştırılabilirler. Nasır gibi ağrılı ve sert oluşumlardır. Kümeler halinde belirdikleri zaman mozaik siğil olarak adlandırılır.
Küçük ve daha düz yüzeylidirler. Sayıları çok olabilir 20-100 arasında sayıya ulaşabilirler. Her yerde görülebilirler. Düz siğiller en çok yüzde ortaya çıkarlar. Erkeklerde sakal bölgesinde, kadınlarda bacaklarda görülebilir. Tıraş sonucu tahriş sayılarını artırabilir.
Siğiller kişiden kişiye direk temas veya ortak kullanım alanları veya eşyadan geçer. İlk temastan sonra siğilin ortaya çıkmasına kadar geçen süre ayları bulabilir. Yine de el, ayak ve düz siğillerin kişiye bulaşma olasılığı düşüktür.
Bu gibi insanların virüsle temas sıklığıyla siğilin ortaya çıkışı paraleldir. Siğil virüsleri eğer deride bir şekilde hasar var ise kolaylıkla bulaşabilir. Yine de bazı insanlar çok daha kolay virus kapıp siğil çıkarırlar. Bu kişilerin bağışıklık sisteminin siğil virüsüne direnç düşüklüğü ile de ilgilidir.
Çocuklarda siğiller tedavi edilmeden de aylar veya yıllar içerisinde kendiliğinden iyileşebilir. Yine de siğiller ağrılı, hızla çoğalma gösteriyorsa tedavi edilmeleri gerekir. Erişkinlerde çocuklardaki gibi hızlı ve kolayca yok olma söz konusu değildir.
Ağız yoluyla bir A vitamini olan isotretinoin maddesi düz siğillerde kullanılabilir. Bunun dışında bağışıklığı arttıran omega-3, beta glucan, çinko gibi besin destekleri tedavileri güçlendirmek için içilebilir.
Siğillerde sürülerek kullanılan ilaçlar siğili eriterek ve cildin bağışıklığını artırarak etkili olurlar. Bu amaçla kullanılan ilaçların etkinliğine en az 6-8 hafta kullanılarak karar verilir.
Soyucu asidik losyonlar ve kremler
Siğillerde ilaçlar fayda etmediğinde veya kısa sürede sonuç alınmak istendiğinde özel işlemler yapılır.
Bazen eski bir siğil gider gitmez bir yenisi çıkar. Bu olabilir çünkü tedaviden önce eski siğilden etrafa virüsler sıçramıştır. Bu anne siğilin bebek siğil doğurmasına benzetilebilir. Bunu engellemenin en iyi yolu virüs dağılmadan siğilleri hemen tedavi etmektir.
Pek çok kültürde siğillere değişik yöresel işlemler yapılır. Bazen özellikle çocuklarda başarılı olabilir. Bunun sebebi, yapılan işleme olan inancın bağışıklığı harekete geçerek siğil mikrobunu yok etmesidir.