Çene dolgusu, yüz hatlarını daha dengeli ve estetik bir görünüme kavuşturmak ve çene bölgesinin şeklini ve hacmini artırmak için yapılan kozmetik bir işlemdir. Bu işlemde genellikle vücutla uyumlu dolgu maddeleri (örneğin hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit) kullanılır. Çene hattının daha belirgin hale getirilmesi, çene ucunun projeksiyonunun genişletilmesi ve çene bölgesinde hacim eksikliği veya asimetrinin giderilmesi için çene dolgusu kullanılır.
Çok az invaziv olduğu için cerrahi müdahale gerektirmez ve genellikle lokal anestezi altında yapılır. Dolgu, ince bir iğne veya kanül yardımıyla çene bölgesine enjekte edilir. Hastalar hemen günlük aktivitelerine dönebilirler ve işlem genellikle 15 ila 30 dakika sürer.
Genç ve doğal bir görünüm elde etmek isteyen insanlar için çene dolgusu iyi bir çözümdür. İşlemden sonra çene hattı daha belirgin hale gelir, yüz hatları daha dengeli hale gelir ve yüz hatları daha çekici hale gelir. Kullanılan malzemenin türüne ve hastanın metabolizmasına bağlı olarak dolgu maddesi altı ay ila iki yıl dayanabilir. İşlem, istenilen sonuçları sürdürmek için düzenli aralıklarla tekrarlanabilir.
Yüz dolgusu uygulamalarındaki başarılı sonuçlar her geçen gün uygulamalara yenilerinin eklenmesi ve ameliyatsız estetik alanındaki ilerlemeyi de beraberinde getiriyor.
Yüz güzelliği söz konusu olduğunda yüzdeki tüm estetik ünitelerin birbiriyle uyumlu olması şarttır.
Dolayısıyla iyi bir analiz sonrasında, küçük ama etkili dokunuşlar sayesinde çevre tarafından anlaşılamayan ancak olumlu sonuçlara yol açan işlemler yapmak mümkündür.
İşte bu noktada en büyük yardımcılarımızdan biri dolgu uygulamalarıdır. Şimdi çene dolgusunun detaylarını inceleyelim.
Hyaluronik asit bazlı dolgular çene dolgusunda en yaygın olarak kullanılır. Ciltle uyumlu olduğu için hyaluronik asit doğal bir görünüm sağlar ve vücutta kolayca emilir. Bu madde ciltteki suyu tutar ve çene hattının belirginleşmesine yardımcı olur. Ek olarak, hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri uygulandıktan sonra morluk ve şişlik gibi yan etkiler azalır. Kalsiyum hidroksiapatit gibi dolgular diğer alternatifler arasında yer alır; ancak bu tür maddeler daha uzun ömürlü sonuçlar sağlarken, yan etkileri açısından dikkatli kullanılmalıdır. Hekim, hastanın ihtiyaç ve arzularına göre bir dolgu maddesi seçer.
Çene dolgusu eridikten sonra genellikle vücut tarafından emilir ve doğal görünümünü korur. Vücut, hyaluronik asit gibi dolgu maddelerini zamanla metabolize ederek çene hattındaki dolgunluğu azaltır. Bu işlem çene yapısını kalıcı olarak değiştirmez; dolgu maddesinin etkisi geçtikten sonra çene orijinal haliyle geri döner. Dolgu sonrası çenenin rahatsızlığı genellikle geçicidir ve tedavi gerektirmeyebilir. Bununla birlikte, dolgu işlemi sırasında veya sonrasında herhangi bir endişe varsa, hekiminizle iletişime geçmek çok önemlidir.
Çene dolgusu işlemi, uygulama öncesinde bölgeye lokal anestezik krem sürülerek ağrısız bir prosedür değildir. Bu, işlem sırasında rahat ve ağrısız bir deneyim sağlar. Dolgu maddesi anestezi etkisi altında çene hattına dikkatlice enjekte edildiğinde çoğu kişi hiçbir rahatsızlık hissetmez. İşlem sonrası hassasiyet veya basınç hissi olabilir, ancak genellikle kısa süre içinde geçer. Dolgu işlemi sırasında kullanılan ince iğneler, ağrıyı azaltır ve daha rahattır. Çene dolgusu yaptırmayı düşünenler genellikle ağrı yaşamaz.
Çene dolgusu süresi genellikle 15 ila 30 dakika arasında değişmektedir. İşlem başlamadan önce lokal anestezi uygulanır ve bu biraz zaman alabilir. Dolgu maddesi, anestezinin etkisi başladıktan sonra dikkatlice çene hattına enjekte edilir. İşlem sırasında, dolgu miktarı ve yerleşim yerleri titizlikle belirlenir, böylece işlem doğal bir görünüm sağlar. Bu hızlı işlem süresi sayesinde günlük yaşamınıza çabuk dönebilirsiniz. İşlem sonrası iyileşme süreci de kısa olduğundan rahattır. İşlemin hemen ardından istediğiniz sonucu elde etmek için dolgu sonrası etkiler anında görülmeye başlar.
Çene dolgusu sonrası duş alırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. İşlemden sonraki ilk 24 saat boyunca, dolgu maddesinin yerleşme sürecini olumsuz etkileyebileceği için sıcak su ile duş almak tavsiye edilmez. Sıcak su kullanıldığında, enjeksiyon bölgelerinde şişlik ve morarma oluşabilir. Bu nedenle, ilk gün ılık su ile hafif bir duş almak daha iyidir.
Duş alırken doğrudan çene bölgesine su püskürtmekten ve ovuşturmaktan kaçınılmalıdır. Dolgu yapılan bölgeyi korumak için duş esnasında aşırı buharlı ortamlardan uzak durun. İlk birkaç gün boyunca, dolgunun daha iyi yerleşmesine ve iyileşme sürecinin sorunsuz geçmesine yardımcı olmak için yoğun fiziksel aktivitelerden ve terleyen şeylerden kaçınmalısınız.
Çene dolgusu sonrası bakım, tedavinin başarısı ve istenilen estetik sonuçlar için çok önemlidir. Doktorunuz dolgu işlemi sonrası size verdiği tüm talimatlara uymanız, iyileşme sürecini hızlandıracak ve olası sorunları azaltacaktır. Uygulanan bölgeyi kuru ve temiz tutmak, enfeksiyon riskini azaltır. Bu nedenle, duş aldıktan sonra cilt bakım ürünlerini kullanmadan bölgeyi nazikçe kurulamak önemlidir.
Her tıbbi prosedürde olduğu gibi, bazı riskler ve yan etkiler vardır. Genelde çene dolgusu işlemi sırasında ve sonrasında en yaygın yan etkiler şişlik, kızarıklık, morarma ve hassasiyettir. Bu belirtiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar ve işlem sonrası kısa süreli bir rahatsızlık meydana gelir.
Dolgu maddesine karşı alerjik reaksiyonlar nadirdir. Şiddetli şişlik, kaşıntı, döküntü ve nefes almada zorluk, alerjik reaksiyon belirtileridir. Bu belirtiler görüldüğünde tıbbi yardım hemen gereklidir. Ayrıca enfeksiyon riski vardır. Tedavi sonrası uygun bakım eksikliği veya steril olmayan ortamlarda yapılan uygulamalar enfeksiyon riskini artırabilir. Ateş, şiddetli ağrı ve iltihaplanma enfeksiyon belirtileridir.
Yanlış uygulama, topaklanma, çene bölgesinde asimetri veya dolgu maddesinin düzensiz dağılması gibi istenmeyen estetik sonuçlara neden olabilir. Bu tür durumlar, hastanın beklentilerini karşılamayabilir ve ek düzeltme işlemlerini gerektirebilir. Ek olarak, dolgu maddesinin yanlış enjekte edilmesi damar tıkanıklığına neden olabilir, bu da çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
Vücut, uzun vadede bazı dolgu maddelerini emer ve dolgunun etkisini azaltır. Bu durum, sık sık tekrarlanan tedavi gerektirebilir. Bununla birlikte, kalıcı dolgu maddeleri zamanla yer değiştirebilir veya sertleşebilir, bu da estetik sorunlara yol açabilir.
Dolgunun yer değiştirmesi veya kayması gibi istenmeyen durumlar nadirdir. Dolgunun yanlış uygulanması, kullanılan dolgu maddesinin kalitesizliği veya işlem sonrası bakım talimatlarına uyulmaması bu tür sorunlara neden olabilir.
Dolgunun kayması, topaklanma, asimetri veya düzensiz bir görünüme neden olabilir. Bu durum, estetik açıdan rahatsız edici olabileceği gibi daha fazla düzeltme işlemi gerektirebilir. İşlem sonrası ilk birkaç gün boyunca, dolgunun kaymasını önlemek için çene bölgesine çok fazla baskı uygulamaktan ve fazla mimikten kaçınılmalıdır. Ek olarak, ağır egzersiz yapmak, sıcak su ile duş almak veya cildi tahriş edebilecek ürünler kullanmak, dolgunun yerleşmesini olumsuz etkileyebilir.
Dolgu uygulamasının başarısı, uygulamayı yapan kişinin yeteneğine ve kullanılan malzemenin kalitesine bağlıdır. Bu nedenle, çene dolgusu yaptırmadan önce, kaliteli dolgu maddeleri kullanıldığından emin olmak için deneyimli ve sertifikalı bir uzmana başvurmak önemlidir. İşlem sonrası bakım talimatlarına dikkatli bir şekilde uymak, dolgunun doğru şekilde yerleşmesine ve uzun süre kalıcı olmasına yardımcı olacaktır.
Çene dolgusu tipik olarak 6 ila 18 ay arasında kalıcıdır; bu süre, kullanılan dolgu maddesine ve kişinin metabolizmasına bağlıdır. Vücudun hyaluronik asit bazlı dolguları zamanla emmesi kalıcılığı etkiler. Kişinin yaşam tarzı, cilt yapısı ve bakım alışkanlığı, uzunluğun kalıcılığını etkiler. Dolgunun etkisi bazı insanlarda daha kısa sürede azalırken, diğer insanlarda daha uzun süre kalabilir. Düzenli kontroller ve gerekirse dolgu yenilemeleri, dolgu işlemi sonrası elde edilen estetik sonuçların uzun süre korunmasını sağlar. Çene hattının estetik görünümü bu şekilde korunabilir.
Genelde çene dolgusu fiyatları, kullanılan dolgu maddesinin türü, miktarı, uygulandığı klinik veya hastane, doktorun deneyimi ve coğrafi konuma bağlı olarak değişebilir.
