Nazolabial dolgu, yüzümüzdeki gülme çizgileri olarak da bilinen, burun kenarından ağız köşelerine inen o olukları doldurmak için uygulanan, hyaluronik asit bazlı bir işlemdir. Bu yöntemle, yaşlanmayla birlikte derinleşen bu çizgilerin neden olduğu hacim kaybı ve cilt elastikiyetindeki azalma hedeflenir. Böylece, yüz ifadeniz daha genç ve dinamik bir görünüme kavuşur.
Nazolabial bölge, yüzümüzün burun kanatlarından başlayıp ağız köşelerine doğru uzanan hattın bulunduğu alandır. Bu bölge, özellikle mimik kaslarımızın hareketleriyle derinleşen ve yaşlandıkça daha belirgin hale gelen çizgilerin yer aldığı anatomik bir geçiş noktasıdır. Zaten adı da “nazolabial” yani “burun ve dudak arası” anlamına gelir.
Yüz anatomisinde bu alan, özellikle gülerken veya konuşurken aktif olarak çalışan nazalis, zygomaticus major ve minor gibi kasların etkisiyle şekillenir. Cildimizdeki elastikiyet zamanla azaldığında ve cilt altındaki dokular hacim kaybettiğinde, bu geçiş hattı daha da belirginleşmeye başlar. Bu yüzden nazolabial çizgiler, hem doğal mimiklerimizin bir parçasıdır hem de yaşla birlikte ortaya çıkan hacim kayıplarının bir göstergesi olarak kabul edilir.
Estetik uygulamalarda, dolgu veya yağ enjeksiyonu gibi işlemlerle nazolabial bölgenin yüzün genel bütünlüğü içinde dengeli ve doğal görünmesi hedeflenir. Bölgedeki doku kalınlığı ve kas hareketleri dikkatlice değerlendirilerek yapılan planlamalar, çizgilerin yumuşatılmasına ve yüz hatlarının daha genç bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.
Genelde nazolabial dolgu işlemi nazolabial çizgileri gösteren boşluklara dolgu maddesi enjekte edilerek yapılır. İşlem öncesinde cilt temizlenir ve bölgeye uyuşturucu krem uygulanır. Daha sonra, hyaluronik asit içeren dolgu maddesi, ince uçlu bir iğne veya kanül yardımıyla nazolabial çizgiler boyunca dikkatlice enjekte edilir. Dolgu, cilt altına yayıldıktan sonra çizgi derinliğini azaltır ve yüzün doğal konturlarını destekler. İşlem genellikle 15 ila 30 dakika sürer, bu da kısa sürede etkili bir sonuç elde edebilirsiniz.
Nazolabial dolgu yaptırdıktan sonra hemen günlük hayata dönebilirsiniz, ancak birkaç gün boyunca şişlik veya morluk hissedebilirsiniz. Bu belirtiler genellikle kısa sürede geçer.
Nazolabial dolgu yaptırmadan önce dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır. Kan sulandırıcı ilaçlar ve takviyeleri (örneğin aspirin, ibuprofen veya omega-3) işlemden en az bir hafta önce bırakmalısınız, çünkü bu ilaçlar kanama ve morarma riskini artırabilir. İşlem öncesinde alkol içmekten kaçınmak da önemlidir çünkü alkol cildin daha hassas hale gelebilir ve iyileşme sürecini uzatabilir. İşlem günü cildinizi makyajsız ve temiz tutmak, enfeksiyon riskini azaltmanın önemli bir yoludur. Geçmişte bir dolgu işlemi geçirdiyseniz veya alerjik bir reaksiyon yaşadıysanız, bunu doktorunuzla paylaşmanız gerekir. Bu adımlar, işleminizin güvenli ve başarılı olmasını sağlayacaktır.
Nazolabial dolgu sonrası birkaç gün içinde şişlik, kızarıklık veya morarma olabilir. İşlemden sonraki ilk 24 saat boyunca, enjeksiyon bölgesine baskı uygulamaktan ve yoğun fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır. Bu, dolgu maddesinin yer değiştirmesine neden olabilir. Dolgu sonrası ilk birkaç gün boyunca kan sulandırıcı ilaçlar ve alkol kullanmak şişlik ve morarma riskini azaltır. Cildinizi korumak için güneş ışınlarından kaçınmak ve güneş koruyucu kullanmak da sürecin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur. İyileşme sürecini hızlandırmak ve daha kalıcı ve doğal bir sonuç elde etmek için doktorunuzun önerdiği bakım talimatlarına dikkat etmeniz çok önemlidir.
Dolgu operasyonun kalıcılık süresini etkileyen birçok etmen bulunur. Başta hastanın ameliyat öncesi gerçekleştirdiği olumsuz davranışlarının yanında ameliyat sonrası gerçekleştirdiği dolgu üzerinde ki yanlış işlemler bu dolgunun kalıcılık süresini doğrudan etkiler. Çünkü hastanın iyileşme sürecinde dolguya zarar verilmiş olması, dolgunun dağılması, enfekte olması ya da geç iyileşmesi durumlarına neden olur.
Dolgunun iyileşme sürecine girmesi dolgu işleminin gerçekleştirilmesinden 2 gün sonra başlar. Bu süreçte hastanın yapması gerekenleri en iyi şekilde yerine getirmesi ve cilt yapısının bu desteklemesi üzerine nazolabial dolgu yaklaşık 18 ay kalıcı olabilir. Yine hastanın aşırı dikkatsiz davranmaması ancak çokta dikkatli olmaması nazolabial dolgusunun en az 9 ay kalıcı olacağı anlamına gelir.
Nazolabial dokuları doldurmak için hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri genellikle kullanılır. Vücut doğal olarak hyaluronik asit üretir, bu da cildin nem dengesini korumasına yardımcı olur. Bu dolgu maddeleri, dolgunun uygulandığı bölgeye hacim kazandırır, derin çizgileri doldurur ve cildin daha genç ve dolgun görünmesini sağlar.
Hyaluronik asit dolgu maddeleri, su molekülleri ile etkileşime girerek cildin daha dolgun ve daha kırışık görünmesini sağlar. Bu dolgu maddeleri genellikle geçicidir ve vücut zamanla onları emer.
Hyaluronik asit yerine kalsiyum hidroksiapatit, polimetilmetakrilat (PMMA) veya kolajen gibi diğer dolgu maddeleri bazı nazolabial dolgu işlemlerinde kullanılabilir. Daha az tehlikeli ve daha doğal sonuçlar sundukları için hyaluronik asit dolgu maddeleri genellikle daha popülerdir.
Kişinin ihtiyaçları, cilt tipi ve istenilen sonuçlar, dolgu maddelerinin seçimini etkiler. Herhangi bir dolgu maddesinin kullanılması öncesinde, uygun olanı belirlemek için bir sağlık uzmanı veya uzman bir doktorla kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır.
Evet, bazı durumlarda nazolabial dolgunun enjekte edildiği bölgede topaklanma veya düzensizlikler oluşabilir. İşlem sonrası ilk birkaç gün içinde genellikle bu durum ortaya çıkar ve genellikle geçicidir. Dolgu maddesinin yerleşmesi ve çevresindeki dokularla entegrasyonu genellikle topaklanma veya düzensizlikleri düzeltir. Bununla birlikte, bazı durumlarda sorunlar veya aksamalar devam edebilir.
Bu durumun nedenleri arasında cilt tepkisi, aşırı enjeksiyon, eşit olmayan dolgu dağılımı veya dolgu maddesi seçimi yer alabilir. Düzensizlikler veya topaklanma endişe verici olabilir ve doktorun dikkatini gerektirebilir. Gerekirse doktorunuz, düzensizlikleri veya topaklanmaları düzeltmek için ek işlemler önerebilir veya alternatif tedavi seçenekleri önerebilir. İşlemden sonra herhangi bir rahatsızlık veya anormallik hissettiğinizde doktorunuza danışmanız çok önemlidir.
Evet, nazolabial dolgu yüzü gençleştirmek için etkili bir tekniktir. Nazolabial kıvrımlar, burun kenarlarından ağız köşelerine kadar uzanan derin çizgilerdir. Yaşlanmanın bir sonucu olarak, cilt elastikiyetinin azalması ve yüzdeki tekrarlanan ifadelerin ortaya çıkması, bu kıvrımların daha belirgin hale gelmesine neden olur. Bu çizgiler, yaşlı ve yorgun bir yüz ifadesi oluşturabilir. Bu çizgilerin görünümünü yumuşatır ve yüze daha genç ve canlı bir görünüm verir.
Nazolabial kıvrımlara hyaluronik asit gibi dermal dolgu maddeleri enjekte edilir. Hyaluronik asit, ciltte doğal olarak bulunan ve yüksek su tutma kapasitesine sahip bir bileşendir. Bu, cilde nem ve dolgunluk kazandırır. Nazolabial kıvrımların altına enjekte edildiğinde, dolgu maddesi cilt yüzeyini destekler ve çizgilerin dolmasına yardımcı olur. Bu, cildi daha pürüzsüz ve gençleştirir.
Hastaların hemen günlük aktivitelerine dönmelerine izin veren işlem genellikle hızlı ve minimal invazivdir. Dolgulu cilt, yüz hatlarını belirginleştirir ve daha elastik hale getirir. Hyaluronik asit dolgu maddeleri ayrıca kolajen üretimini teşvik eder, bu da cildin daha sıkı ve esnek hale gelmesine yardımcı olur.
Genelde nazolabial dolgu, yaşlanma belirtilerini azaltarak yüzün görünümünü iyileştirir. Dolgu maddesinin etkisi genellikle altı ila on sekiz ay sürer. Bu sürenin sonunda, istenen sonuçlar için tekrar dolgu yapılabilir. Düzenli aralıklarla yapılan dolgu, yüzün genç ve taze görünmesini korur.
Her tıbbi prosedürde olduğu gibi, bazı tehlikeler ve yan etkiler vardır. Bu tehlikeler ve yan etkiler genellikle hafif ve geçici olsa da, ciddi sorunlar nadiren ortaya çıkar. İşlem sırasında meydana gelen en yaygın yan etkiler arasında enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik, morarma ve hassasiyet yer almaktadır. Yan etkiler tipik olarak birkaç gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar.
Enfeksiyon, dolgu maddesinin cilt altındaki damarlara enjekte edilmesi, ciltte nodül veya sertlik oluşumu ve alerjik reaksiyonlar daha ciddi sonuçlar olabilir. İşlem sırasında steril tekniklerin kullanılmaması enfeksiyon riskini artırır. Dolgu maddenin damarlara enjekte edilmesi ise ciltte ağrı, solgunluk ve doku kaybına neden olabilir. Bu tür komplikasyonlar nadir olsa da, uzman ve deneyimli bir doktor tarafından yapılan işlemlerle azaltılabilir.
Dolgu maddesine karşı vücudun tepkisi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hyaluronik asit dolgu maddeleri genellikle iyi tolere edilir, ancak bazı insanlar alerjik reaksiyonlardan muzdarip olabilir. Şiddetli şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve nefes darlığı, dolgu maddesine karşı alerjik reaksiyon belirtileridir. Bu durumda tıbbi yardım hemen gereklidir.
Genelde nazolabial dolgu işleminin güvenli ve başarılı olabilmesi için, işlemi gerçekleştirecek doktorun uzmanlığı ve deneyimi çok önemlidir. İşlem öncesinde doktorla kapsamlı bir görüşme yapılmalı ve mevcut sağlık durumu ve tıbbi geçmişi hakkında bilgi verilmelidir. İşlem sonrası bakım talimatlarına uymak ve olası sorunları anlamak çok önemlidir.
Genelde nazolabial dolgu fiyatları 2025 tercih edilen uzmana, hastaneye göre değişiklik arz edebilir. Bunun yanında işlem yaptıracak kişinin oluk probleminin derecesi, genişliği ve harcanacak olan dolgu malzemesinin miktarı gibi etmenler dolgu fiyatını doğrudan etkiler. Aynı zaman da kişinin yaşı dolgunun kalabileceği cilt yapısı ve dolgu süresi gibi diğer etmenlerde fiyatı etkiler.
Genelde nazolabial dolgu fiyatlarını etkileyen diğer bir etmen ise hastanın operasyon sonrası kullanacağı ilaç gibi malzemelerin hastane tarafından karşılanıp, karşılanmama gibi durumlarıdır. Dolgu genellikle 2 seans şeklinde düzenlenir. 1. Seans ve 2. Seans fiyatları ortak olarak alınır. Ancak kişi 2. Seans tarihine katılmamış ise tekrar bir operasyon ücreti ödemek zorunda kalabilir. Bu durumda hasta olan kişinin davranışları da bu işlemin fiyatını etkileyebilir.
Genellikle yüzün genel estetiğini iyileştirmek ve gülüşün daha genç ve taze görünmesini sağlamak için yapılır. Bu prosedür, burun kenarlarından ağız köşelerine kadar uzanan nazolabial kıvrımların (gülme çizgileri) görünümünü yumuşatarak yüzün daha pürüzsüz ve dolgun görünmesini sağlar. Doğru uygulandığında gülüşü geliştirir ve ifadenizi gençleştirir.
Bununla birlikte nazolabial dolgu maddesi doğru miktarda ve doğru yere enjekte edilmezse, gülüş üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabilir. Aşırı dolgu veya yanlış enjeksiyon teknikleri, yüzün doğal hareketlerini kısıtlayabilir ve gülüşün yapay veya asimetrik görünmesine neden olabilir. Bu tür durumları önlemek için işlemi gerçekleştirecek doktorun yetkin ve deneyimli olması çok önemlidir.
İşlem sonrası şişlik veya morarma gibi yan etkiler olabilir. Bu etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar ve gülüş üzerindeki zararlı etkileri de ortadan kalkar. Dolgunun yerleşmesi ve cildin iyileşmesi işlem sonrası dönemde zaman alabilir. Bu süre boyunca yüz ifadelerinin ve gülüşlerinin doğal şekli yeniden canlandırılır.
Genellikle nazolabial dolgu tek bir seansta gerçekleştirilir. Bu prosedür, çoğu hasta için hızlı ve etkili bir sonuç sağlar. İşin kendisi ve hazırlık süresi yaklaşık otuz ila kırk beş dakika sürer. Kanüller veya ince uçlu iğneler kullanılarak dolgu maddesi nazolabial kıvrımlara enjekte edilir. Hasta, işlem sırasında lokal anestezik krem kullanılarak rahatlar.
Özellikle derin kıvrımlara veya daha fazla hacme ihtiyacı olan hastalarda, ilk seanstan birkaç hafta sonra ek bir seans gerekebilir. Bu ek seanslar, istenen sonuçların elde edilmesini ve yüzün genel estetik görünümünü en üst düzeye çıkarmak için gereklidir. Bununla birlikte, çoğu hasta için tek bir seans yeterli olur ve işlem sonrası hemen günlük hayatlarına dönebilirler.
Şişlik, kızarıklık veya morarma gibi yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler tipik olarak birkaç gün içinde ortadan kalkar. Dolgunun tam olarak yerleşmesi ve nihai sonuçların ortaya çıkması birkaç günden bir haftaa kadar sürebilir.
Evet, nazolabial dolgu işlemi sonrası şişlik veya ödem olabilir. Bu, genellikle geçici bir yan etkidir ve dolgu maddesinin enjekte edildiği bölgeye vücudun doğal reaksiyonudur. Dolgu işlemi sonrası ilk birkaç gün içinde şişlik görülebilir, ancak çoğu zaman birkaç gün veya bir hafta içinde kendiliğinden geçer.
Kişinin cilt tipi, dolgu maddesinin miktarı ve uygulama tekniği gibi faktörler, ödemin derecesini etkileyebilir. Bireylerin şişlikleri hafif olabilirken, diğerlerinin daha belirgin olabilir. Doktorlar, işlem sonrası şişliği azaltmak için soğuk kompres önerirler. Enjeksiyon bölgelerindeki kan damarları soğuk kompres ile daralır.
İşlem sonrası dönemde ödemi azaltmak için başın yüksekte tutulması, çok fazla hareket etmemek ve bol miktarda su içmek de faydalı olabilir. Anti-enflamatuar ilaçlar ve doktorun önerdiği diğer tedaviler de şişlik ve rahatsızlığı hafifletebilir.
Nazolabial çizgilerinizi hafif veya orta derecede doldurmak ve ilk hacim artışını sağlamak için tek bir seans genellikle yeterli olur. Dolgu maddesi bağ dokusuna entegre olduğunda anında bir dolgunluk hissedersiniz ve yüz ifadeniz hemen daha dinamik ve genç görünmeye başlar. Ancak hyaluronik asit bazlı ürünler vücutta zamanla parçalandığı için, bu etkinin ortalama 6 ila 12 ay arasında kalıcı olduğunu unutmayın. Bu süreçte, 2-4 hafta sonra yapılacak küçük bir rötuş seansı, daha eşit ve simetrik sonuçlar elde etmek için ideal bir tamamlayıcı adım olabilir.
Elde ettiğiniz dolgunluğun kalıcılığını sürdürmek isterseniz, kullanılan ürünün tipine ve kendi metabolizma hızınıza bağlı olarak yılda bir kez tekrar seans planlamanız faydalı olacaktır.
Evet, hyaluronik asit bazlı nazolabial dolgu maddesi vücudunuz tarafından tamamen emildiğinde, yüz hatlarınız zamanla dolgu öncesi haline geri döner. Bunun nedeni oldukça basit: Enjeksiyonla verilen dolgu, cilt altındaki hacim eksikliğini geçici olarak giderir. Ancak hyaluronik asit, yapısı gereği zamanla vücudunuzdaki doğal enzimler tarafından parçalanır ve dışarı atılır.